Aktör Collin Farrell, 21 yaşındaki oğlu James ile People mecmuasına konuk oldu.
James, Angelman Sendromu’na sahip; Bir çetik genetik bozukluk… 2003 yılında dünyaya gelen James’in annesi Kim Bordenave.
Angelman Sendromu konuşma bozukluklarına, hareket problemleri, gelişimsel gecikmeler ve zihinsel yetersizliklere neden olan ender genetik ve nörolojik bir hastalıktır. 1965’te Dr. Harry Angelman tarafından tanımlanmıştır. Anne karnında bebeğin gelişimi sırasında UBE3A geni ile ilgili sıkıntılardan kaynaklanır. Bu sendrom ile doğan çocuklar olağan hayata yakın bir hayat sürerler fakat daima dayanağa gereksinimleri vardır. Hudut sistemine tesirinden kaynaklı hareket ve istikrar problemleri (ataksi), konuşma bozukluğu yada hiç konuşamama üzere semptomlar görülür.
Colin Farrell dergiye “Dünyanın James’e karşı nazik olmasını istiyorum,” iletisini verdi ve “3 yaşındayken birinci adımını attığı günü hatırlıyorum. Hıçkıra hıçkıra ağlamıştım” tabirlerini kullandı.
48 yaşındaki Farrell, “Çocuğunuz 21 yaşına geldiğinde, bir bakıma kendi başına kalıyor. Uygulanan tüm güvenlik tedbirleri, özel eğitim sınıfları, hepsi ortadan kalkıyor, böylelikle çağdaş toplumumuzun entegre bir kesimi olması gereken ve birden fazla vakit geride bırakılan genç bir yetişkinle baş başa kalıyorsunuz” dedi.
Yıldız oyuncu tıpkı vakitte kurucusu olduğu Colin Farrell Vakfı’ndan da bahsetti.
14 yaşındaki oğlu Henry’nin de babası olan Farrell, “James’e bunu yapmak isteyip istemediğini soramam” dedi.
Farrell: “James’le güya 20 yaşındaymış ve İngilizce’yi harika bir formda konuşuyormuş ve yaşına uygun bilişsel yeteneğe sahipmiş üzere konuşuyorum. Lakin tüm bunlarla rahat olup olmadığına dair ondan belli bir yanıt çıkaramıyorum. Bu yüzden James’in ruhunu, nasıl bir genç adam olduğunu ve kalbindeki düzgünlüğü bilerek bir karar vermeliyim” diye devam etti.
Farrell, “James, art bahçede benimle fotoğrafını çektirmenin … özel ihtiyaçlı ailelere ve öteki genç yetişkinlere yardımcı olabileceğini bilseydi, ‘Baba, ne hakkında konuşuyorsun? Bana neden soruyorsun? Çok açık.’ kaygısı.”
Konuşamayan James, art bahçede bakıcısıyla top oynuyor. Yakınlarda duran bir gazeteciyle göz göze geliyor ve oyununa dahil etmek için çabucak minyatür basketbol topunu ona hakikat fırlatıyor.
James, Farrell’i gördüğünde gözleri parlıyor, lakin etrafındakiler oğluna bu kadar tatlı reaksiyon verdiğinde babasının nasıl memnun olduğunu anlatabilmek için kâfi söz bulamıyor.