Ancak bundan bu türlü Paris Olimpiyatları denildiğinde tek bir isim akla gelecek: Celine Dion… Bunun da çok değerli bir nedeni var elbette.
Milyonda bir şahısta rastlanan ve kesin bir tedavisi bulunmayan Katı Kişi Sendromu ile uğraş eden 56 yaşındaki Dion, dört yıl ortadan sonra birinci kez Paris Olimpiyatları’nın açılışında sahneye çıktı ve canlı olarak müziğini söyledi.
Celine Dion, bembeyaz kıyafeti içinde, Eiffel Kulesi’nde seslendirdiği Edith Piaf’ın Hymne a l’amour (Aşka Övgü) isimli müziğiyle kendisini sahnede görmekten heyecan duyan milyonları sözün tam manasıyla ağlattı.
OLİMPİYAT AÇILIŞINA DAMGASINI VURDU
Belli ki çok özlenen eşsiz sesiyle de bu yılki Olimpiyat Oyunları’na damgasını vurdu.
Celine Dion’un bu büyük sürprizi aslında tertip komitesi tarafından kapalı tutuluyordu. Ama açılışa günler kala bütün dünya basınında yer aldı haber.
Dion da uzun bir ortanın akabinde birinci kere Paris’te kameralar karşısına çıkmıştı. Bu da artık sürprizi bir kenara bırakıp büyük bir beklenti için yer hazırladı.
Sonunda Dion, büyük olasılıkla dinleyicisinin de en az kendisi kadar heyecanlı olduğu o performansı gerçekleştirdi.
2 MİLYON DOLAR ALACAĞI BOŞ SÖYLENTİ ÇIKTI
İşte bu haberin duyulduğu birinci periyotta bir argüman yayıldı: Dion, açılış merasiminde seslendireceği tek bir müzik karşılığında 2 milyon dolar alacaktı buna nazaran.
Aslına bakılırsa Celine Dion üzere bir müzikçi için az bir sayı bile sayılabilirdi. Üstelik hastalığı yüzünden turnesini iptal ettiği ve yıllarca hiç sahneye çıkmadığı bir devirde.
Ama o unutulmaz performansın akabinde bu mevzuda gerçek de ortaya çıktı.
Organizasyon komitesi tarafından yapılan açıklamada açılış gecesi sahneye çıkan ortalarında Lady Gaga ve Celine Dion’un da bulunduğu müzikçilerin bu performansları için rastgele bir fiyat almadığı belirtildi.
Kısaca özetlemek gerekirse Celine Dion, sahne hasretini dindiren o tek şarkılık performansından değil 2 milyon dolar tek kuruş para bile almadı. O gece para için değil, mesleğine duyduğu büyük hasret ve aşk için sahnedeydi!
BEYAZLAR İÇİNDE SAHNEYE ÇIKTI
Çok özlediği sahneye tekrar kavuşan Dion, Eiffel Kulesi’nin zirve noktasından hayranlarıyla buluştu. Ünlü müzikçi o özel gece için üzeri parlak simlerle süslü açık renk bir elbise tercih etti.
Dior imzasını taşıyan elbisesinin içinde eline mikrofonu aldı ve ünlü Fransız müzikçi Edit Piaf’ın Hymne a l’amour (Aşka Övgü) isimli müziğini seslendirdi.
Aslında bu unutulmaz şarkının sözleri bir manada Celine Dion’un mesleğine duyduğu aşkın ve hastalığına karşı verdiği savaşın da bir sembolü üzereydi…
“Mavi gök üzerimize yıkılabilir/ Ve orada yeryüzü de çökebilir/ Umurumda olmaz/ Seviyorsan beni, umurum değil tüm dünya” kelamlarıyla bir manada milyonda bir bireyde görülen hastalığına da meydan okudu Celine Dion.
O SÖYLEDİ, HAYRANLARI AĞLADI
Bir umut onun sahneye çıkmasını bekleyen hayranları da Dion görünür görünmez hem onun sesiyle kendilerinden geçti hem de toplumsal medyada yorum yağdırdı.
Birçok hayranının ortak bir itirafı vardı: Celine Dion müzik söylüyor ve ben ağlıyorum…”
Celine Dion’un yakalandığı Katı Kişi Sendromu, kasları etkileyen kişinin hayat kalitesini düşüren bir hastalık. Bu hastalıktan ses telleri de etkileniyor. Bu durum da Dion’un yine sahnelere dönmesi konusunda tasa yaratmıştı.
Onun ise en büyük hayali son bir kere de olsa sahneye çıkıp müzik söylemekti. Dion, hastalığını kamuoyuna duyurdu toplumsal medya paylaşımında bu hususa da değinmişti…
Ünlü müzikçi “Tek bildiğim şey müzik söylemek… Hayatım boyunca daima yaptığım ve yapmayı en sevdiğim şey bu. Sizi o kadar özledim ki… Sizin için sahnede olmayı… Performanslarım sırasında her vakit yüzde yüzümü veririm. Lakin şu andaki durumum yalnızca bu kadarına müsaade veriyor” diye konuşmuştu.
KAMERA KARŞISINDA ATAK GEÇİRDİ
Celine Dion’un katı kişi sendromu isimli hastalığıyla çabası bir belgesele de bahis oldu.
Orada kamera karşısına geçen Dion hem his ve niyetlerini, hastalığın hayatını nasıl etkilediğini hem de hastalığının sıkıntı yanlarını bütün samimiyetiyle açıkladı.
Hatta hastalığının yol açtığı ataklardan biri kameralar tarafından kayıt altına bile alındı.
I Am… Celine Dion isimli belgeselin bu çarpıcı anlarında 56 yaşındaki ünlü müzikçi nefes almak için zorlanırken görülüyor. Bütün kasları işlemez hale gelen Dion’un çektiği acı gözlerindeki bakışlardan bile aşikâr oluyordu.
Dion, nöbet geçirirken belgeselde birlikte çalıştığı kamera takımı sessizce çekimi sürdürdü. O sırada tıbbi yardım takımı de ünlü müzikçiyi rahatlatmak için elinden geleni yaptı. O anlarda Dion’un gözlerinden süzülen yaşlar da dikkatlerden kaçmadı.
Belgeselin yönetmeni Irene Taylor için de ünlü yıldızın nöbet geçirdiği anları çekmek hiç kolay bir karar olmamış söylediğine nazaran.
Bu bahiste şunları anlattı Taylor: ” Dion çok süratli bir formda nöbet geçirmeye başladığında bunu çekip çekmemeyi düşündüm. Sonra çekime devam etmeye karar verdim. Zira güçlü sesiyle bilinen müzikçi, bana her ne olursa olsun çekim yapmam için müsaade vermişti.”
Onun bu ani kararıyla Celine Dion’un yıllardır çaba ettiği hastalığının en makûs anları da ortaya çıkmış oldu.
‘KOŞAMAZSAM YÜRÜRÜM… YÜRÜYEMEZSEM SÜRÜNÜRÜM’
Hareketlerini hatta ses tellerini bile etkileyen hastalığına karşın Celine Dion, çabasını bırakmamakta kararlı. En büyük hayali ise yeniden sahneye çıkabilmekti. Son bir kere bile olsa!
Bu mevzuda belgeselde “Kendimi hala sahnede müzik söyleyip dans ederken görüyorum” diye konuştu Dion.
“Bilirsiniz ben her vakit bir B planı ve bir C planı bulurum. Şayet koşamazsam yürüyeceğim, şayet yürüyemezsem sürüneceğim. Fakat asla durmayacağım” diyerek ne kadar kararlı olduğunu gözler önüne serdi.
Sonuç olarak 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nın açılışında da her ne kadar net bir tedavisi olmasa da hastalığına “kanının son damlasına kadar” meydan okuduğunu gözler önüne serdi ünlü müzikçi.
ATLANTA OLİMPİYATLARI’NIN AÇILIŞINDA DA MÜZİK SÖYLEMİŞTİ
Bu ortada küçük bir not.
Bu, Celine Dion’un bir olimpiyat açılışında birinci sahneye çıkışı değil. Bundan yıllar evvel, 1996 yılında, şimdi gencecik bir kızken de Atlanta Olimpiyat Oyunları’nın açılışında sahneye çıktı.
Orada da The Power of the Dream (Düşlerin Gücü) isimli şarkıyı seslendirdi.
Stiff Person Sendromu (Katı Kişi Sendromu Nedir?): İlerleyici katılık ve sertlik ile karakterize kaynağı belgisiz ve az bir nörolojik hastalık. Sertlik öncelikle gövde kaslarını tesirler ve spazmların da birlikteliği ile bedenle ilgili deformitelerle sonuçlanır. Kronik ağrı, bozulmuş hareketlilik genel belirtilerdir. Spazmlar şiddetli ve öngörülemeyen bir formda ortaya çıkabilir ve bazen kemikleri dahi kırabilecek düzeye ulaşırlar. Hastalar bazen ses ve dokunmaya çok hassas hale gelirler ve bu durumlar spazmları tetikleyebilir. Hastalığın kesin sistemi besbelli değildir. SPS hastalarının, nadiren genel popülasyonda görülen glutamik asit dekarboksilaz antikorlarına sahip olduğu tespit edilmiştir. Bu antikorların hastalığın nedeni olduğu düşünülüyor.